vazgeçmiş bir ruhun gözleriyim,
görüyorum gözlerindeki gizli yaşları
sakladığın her acıyı,
söylediğin her yalanı.
senden fazlasını bilecek değilim;
ama görüyorum içindeki yarayı
geçmişin tozlarından iltihaplanmış,
geleceğin korkusundan kaşınıp durmuş,
şimdinin yazgısından kanayıp duran
anıları,
hepsini görüyorum üzgün gözlerinde
sen bilemezsin, ne çok şey anlatır bir
bakışın
binlerce kelimenin altında eziliyorum.
birbirine karışmayan, iki ayrı denizse
gözlerin,
ben yüzme bilmiyorum
kendi gözlerimi kapattım,
ihtiyacım yok onlara,
senin gözlerinle görüyorum.
vazgeçmiş bir ruhun bedeniyim,
buz tutmuş her yerim,
kutuplardan soğuk, yakıcı kederlerim
defterler arasında el sallıyor,
hain, sinsi bir gülümsemeyle yüzünde
hayır, hayır
görmek istediğim varlıklar bunlar
değil,
bana dair bir şey istemiyorum artık!
bırakın, tutuşsun her yerim,
erisin tüm buzullar,
yol göstermesin kutup yıldızı!
bana onun gözlerini getirin,
size en sıcak kışı bahşedeyim,
size acı nedir, göstereyim
bana onu getirin,
belki kutbu bulamam yıldızım olmadan
ama biliyorum,
benim yolum, onun ayak izleriyle
döşelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder